Tüp bebek tedavisinde istenen ön testler ve ana testler nelerdir?
Kısırlık tanı ve tedavisi için yapılması gereken ön testler şu şekildedir:
Kadınlar için:
Tam kan sayımı,kan grubu, hormon testleri ( FSH-LH-estradiol adet kanamasının ikinci ya da üçüncü günü), TSH, serbest T4, prolaktin, mevcut enfeksiyonların veya bağışıklığın önceden tanımlanması için HBsAg, AntiHBs, AntiHCV, Rubella IgM-IgG, Toxoplasma IgM-IgG testleridir… Gerekli görülürse diğer hastalıklara ait tetkikler, mikrobiyolojik ve genetik testler de istenebilir. Tüpleri ve rahim iç boşluğunu değerlendirmek için rahim filmi (HSG) çekilmelidir.
Erkekler için ;
Kan grubu, HBsAg, AntiHBs, AntiHCV (sarılık taramaları), gerekli durumlarda hormon testleri(FSH, LH, total testosteron, prolaktin ve TSH) , spermiogram ve genetik testler yapılmalıdır.
Tüp bebek tedavisinden önce mutlaka yeni bir rahim filmi (HSG-histerosalpingografi) gerekir mi?
Hayır, eğer bu işlemden sonra bir operasyon veya iltihaplı bir kadın hastalığı geçirmediyseniz ve 2–3 yıldan daha yeni tarihli bir filmse yeni bir HSG mutlaka gerekli değildir. Ancak sizi muayene eden ve rahim ve yumurtalıklarınızı ultrason ile değerlendiren doktorunuz eğer gerekli olduğunu düşünürse bu sizden istenecektir.
Kullanılan sperm ve yumurtalar eşlerin kendisine mi aittir?
Kesinlikle evet. Bu işlemler için aranan şartlardan birisi de resmi nikah belgelerinin tarafımıza ulaştırılmasıdır. Hangi nedenle olursa olsun sperm üretmeyen erkek veya yumurta geliştiremeyen çiftler tedaviye kabul edilmez. Tedavilerde kullanılacak üreme hücreleri kesinlikle resmi nikahlı eşlerin kendi hücreleridir.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansı ne kadardır?
Tüp bebek tedavisinde başarı şansını çiftin özelliklerine göre belirtmek gerekir. Çünkü tüp bebekteki başarı şansını yumurtalık kapasitesi, yaş faktörü, ciddi erkek faktörü gibi birçok parametre etkilemektedir. Embriyo transfer edilen çiftlerde 37 yaş altı, yumurtalık rezervi iyi bir kadında başarı şansı %55 iken, 40 yaş üzerinde bu şans %30’lar civarındadır. Bu yaş gurubunda yüksek genetik anomali oranı düşünülerek preimplantasyon genetik tanı uygulamaları yapılmalı ve böylece genetik olarak belirlenmiş normal embriyo transfer edilerek gebelik şansı arttırılmaya çalışılmalıdır.
Bu tedaviler sonrası anormal çocuk dünyaya getirme riski var mıdır?
Normal yolla doğan bebekler ile tüp bebek tedavisi ile doğan bebekler arasında fiziksel ve zihinsel gelişim açısından farklılıklar bulunmamıştır.
Tüp bebek tedavisinde hazırlık için kullanılan ilaçlar nelerdir?
Folik asit eksikliğinde bebeklerde nöral tüp defekti adını verdiğimiz, beyin ve omurilikteki problemleri içeren ve bebek sağlığını olumsuz etkileyen çok önemli bir sorun oluşabilmektedir. Bu durum gebelikten birkaç ay önce başlanacak folik asit kullanımı ile önlenebilmektedir. Bu nedenle tedavinin hazırlık döneminde saf folik asit preparatları veya folik asit içeren vitaminler kullanılmaktadır. Rahim ağzında veya menide bulunabilecek mikropların tedavisi de tüp bebek tedavisinde başarı şansını arttıracaktır. Bu nedenle hazırlık döneminde hem kadın hem de erkeklere antibiyotik kullanımı önerilmektedir.
Tüp bebek tedavisine başlamadan önce yapılan serolojik testler nelerdir?
Tüp bebek tedavisine başlamadan önce çiftlerden bazı kan tetkikleri istenmektedir.
Bu testler: HbsAg, anti-Hbs, anti-HCV, anti-HIV(I+II), Rubella lgG, Toxoplazma lgG’dir.
Yapılacak testler sonucunda çiftlerdeki mevcut enfeksiyonlar tanımlanabilir ve bebeğin doğum sonrası korunması için gerekli önlemler alınabilir. Çiftlerin tedaviye girmeden önce Hepatit B ve rubella yani kızamıkçık gibi enfeksiyonlara karşı bağışıklığı saptanır ve gereken durumlarda hastaya aşı uygulanması imkanı sağlanır ve bağışıklığın onaylanmasını takiben hastanın tedavisi başlatılır. Bu testler, tedaviye başlanması durumunda sağlık personelinin bulaşıcı hastalıklardan korunması ve laboratuar işlemleri sırasında bulaşmanın önlenmesi için önemlidir.
Tüp bebek tedavisine başlamadan önce yapılan mikrobiyolojik testler var mıdır?
Hastanın ilk muayenesi, alt genital yani üreme sisteminin enfeksiyonlar yönünden değerlendirilmesi için de önem taşır. Rahim ağzından alınacak kültür, direkt yayma, mikoplazma kültürü ve klamidya antijen tespiti ile detaylı bir tarama yapılabilir. Mevcut enfeksiyonlar hem infertilite tedavisi, hem de çiftlerin genel sağlığı için önem taşımaktadır. Bu enfeksiyonlar vajina florasını bozmakta ve rahim ağzının doğal akıntısında da olumsuz değişikliğe yol açmaktadır. Mikoplazma ve klamidya enfeksiyonları infertiliteye sıklıkla eşlik ettiği için, gerekli tedavinin yapılması tüp bebek tedavisinde başarıyı da arttırır.