Tüp bebek tedavisi ve ek ilaçların kullanımı
Tüp bebek merkezlerine çocuk isteği ile başvuran ailelerle ilk görüşmede detaylı bilgi alınır ve geçirilmiş ya da halen mevcut hastalıkları var ise öğrenilir. Böylece çiftlerin istenilen gebeliğe sağlıklı bir şekilde başlamaları planlanır. Çiftlerde mevcut herhangi bir hastalık varsa tedavisine başlanır ve iyileşmesi sağlandıktan sonra infertilite tedavisine başlanır. Infertilite tedavisi sırasında kullanılacak bazı ilaçların folikül ve yumurta gelişimi üzerine olumsuz etkileri olabileceği de bilinmektedir. Bu nedenle hastaların ilaç kullanımı mümkün olduğunca en aza indirilir.Bazı kronik hastalıklarda ve sürekli kullanılan ilaçlar olduğu durumlarda ilgili branşlardaki meslektaşlarımızla konsülte edilerek, infertilite tedavisini ve olası bir gebeliği öngörerek planlanlanır..
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkileri var mıdır?
Tüp bebek tedavisinde kullanılan İlaçların enjeksiyon ile kullanıldığında , enjeksiyon yerinde küçük morluklar ve rahatsızlıklar görülebilir. Cilt altı iğneler ve burun spreyleri yorgunluk, kas ağrıları ı ve geçici menopozal şikayetler oluşabilir.Tüp bebek tedavisinde yumurtalıkları büyütürken kullanılan ilaçlar, nadir de olsa yumurtalıkların aşırı uyarılmalarına sebep olabilirler. Bununla birlikte ortaya çıkan duruma “Ovarian Hiperstimulasyon (aşırı uyarılma) Sendromu” denir. Polikistik overlere sahip fazla sayıda yumurtası olan kadınlar için Hiperstimülasyon sendromu risk oluşturur. Bu duruma engel olmak için bu tip hastalarda olabildiğince en düşük doz ile tedavi gerçekleştirilmektedir.
Düşük cevaplı olguları önceden anlayabilir miyiz?
Yeterli sayıda yumurta elde edilmesi ve kaliteli olması Tüp bebek tedavisinin başarısında önemi büyüktür. Yumurtalıklardaki yumurta sayısının ve yumurta sayısını etkileyen sebeplerin bilinmesi, hastanın tedaviye nasıl cevap vereceğini önceden anlamamıza faydası olur. Kadın hasta yaşının 35 ve üzerinde olması,sigara kullanması, aşırı kilolu olması, daha önceden yumurtalık ameliyatı geçirmiş olması, iltihabi hastalıklar geçirmesi ya da endometriosis hastalığının olması, yumurtalık kistlerinin varlığı başlıca sebeplerdir. Bunun yanı sıra adet kanamasının 2. ya da 3. günü yapılan FSH düzeyinin 10 MIU/ml, estradiol düzeyinin 75 pg/ml nin üzerinde olması, daha önce yapılan tedavilerde alınan kötü sonuç , kullanılan ampul sayısının fazlalığı, rahim iç zarıyla ilgili sorunların tespit edilmesi tedaviye kötü yanıt verecek hastaların saptanmasında yol gösterici bulgulardır.
Follikül sayımı ve önemi
Tüp Bebek tedavisinde Yumurtalıklardaki folikül sayısı tedaviyle doğrudan ilişkilidir.Kontroller sırasında ultrason yardımıyla yumurtalıklardaki foliküller sayılarak yumurtalık rezervi belirlenir.Bu durumda e yüksek, normal, sınırda ve kötü cevaplı hastalar belirlenir. Tedavinin nasıl olacağı (uzun ya da kısa protokol) ve başlangıç iğne dozu buna göre ayarlanır.
Mikroenjeksiyonun tüp bebek yönteminden farkı nedir?
Tüp bebek yönteminde erkeğin verdiği sperm ve kadından alınan yumurtalar , laboratuarda ortamında bir araya getirilir ve döllenmenin kendiliğinden oluşması beklenir.Dölleme kapasitesi yetersiz ,hareketleri az sayıda ve şiddetli şekil bozukluğu olan spermler yumurtayı kendiliğinden delemez ve döllenme sağlanamaz. Böyle durumlarda spermler yumurta içine enjekte edilir ve döllenme sağlanır. Bu işleme mikroenjeksiyon (ICSI) adı verilir.
Yumurta uyarımında antagonist adı verilen ilaçların kullanımı daha mı iyidir?
Tüp bebek tedavisinde kullanılan antagonistler yumurtlamayı uyaran hormonun erken yükselmesine engel olmak için sıklıkla kullanılmaktadır. Tedavide antagonist kullanıldığında , tedavi süreci kısalır, daha az dozda yumurta uyarıcı iğneler kullanılır. Antagonist enjeksiyonu bırakıldıktan kısa bir süre sonra hipofiz bezi eski fonksiyonunu kazanır, sıcak basması, vajinal kuruluk, isteksizlik gibi şikayetlerle karşılaşılmaz, analog dediğimiz iğnelerin uzun süre kullanımına bağlı gelişen aşırı yumurtalık baskılanması ya da alevlendirici etkiler görülmez. Bu ilaçlarla gebelik sonuçları klasik protokolle aynıdır. Özellikle kötü ya da yüksek cevaplı hastalarda ve zaman kısıtlaması olan çiftlerde avantaj sağlamaktadır.
Yumurtalık kistlerinin tüp bebeğe etkisi nedir?
Tüp bebek tedavisine başlamadan önce hastalarda kist saptandıysa ve bu kistin çapı 3 cm.den küçük ise ve kandaki estradiol (E2) hormon düzeyini yükseltmemişse tedaviye başlamakta sakınca görülmez.. Tedavi öncesi yumurtalıkların baskılanması için kullandığımız analog dediğimiz iğnelerin kullanımı esnasında, bu iğnelerin şiddetli etkisi sonucu basit kistler görülebilir. Görülen kistler 3 cm.den küçük ise fakat kandaki hormon düzeyi yüksekse analog kullanma süresi uzatılır. Kistler 3 cm.den büyük ise, iğne kullanma süresi uzatılır ve buna rağmen kistlerde küçülme sağlanamaz ise ,bir iğne yardımıyla bu kist sıvısı çekilmesine gerek görülebilir. Kist aspirasyonu yapılan bu hastalardan daha fazla sayıda yumurta elde edilebilir.