Tüp Bebek Hakkında Sık Sorulan Sorular – 5

Rahim içi polipler ve myomların tüp bebek tedavisinde önemi nedir?
Polip dediğimiz rahim iç duvarı yani endometrium kaynaklı iyi huylu yapılar boyutları doğrultusunda öneme sahiptir. Genellikle 1 cm altındaki poliplerin tedavi neticesine ve gidişatına etki etmediği kabul edilmektedir. Bu boyutun üzerinde polip varlığında ise histeroskopi denilen bir işlem ile bu yapının tedavi öncesi çıkarılması gerekmektedir. Miyomrahmin kas tabakasından kaynaklanan genellikle iyi huylu bir tümördür. Miyom varlığında öncelikle miyomun yeri, özellikle endometriuma yakınlığı ve de endometrial kavite denilen embriyonun yerleşeceği yerin bütünlüğünü ve düzgünlüğünü bozup bozmadığı önemlidir. Eğer endometrial kaviteye baskı yapıyor ve embriyonun yerleşimini engelleyecek yerde ise mutlaka tedavi öncesi histeroskopi ile çıkarılmalıdır.Endometriuma zarar vermeyen miyomların ise boyutu önemlidir ve genellikle 7 cm. üzeri miyomların çıkarılması düşünülebilir. Bu boyuttaki miyomlar gebelikte büyüme olursa sorun teşkil eder ve cerrahi işlem gerektirebilir. Kadın yaşı 38 yaş ve ileri ise, zaman kaybetmemek için öncelik ameliyat olmamalıdır ve hemen tedaviye geçilmelidir. Kısaca ,hastada miyom tespit edildiyse miyomun nerede olduğu , büyüklüğü, hastanın yaşı ve önceki tedavileri göz önünde bulundurularak ameliyat kararı verilir. Tüp bebek tedavisine başlamak için miyom ameliyatlarından sonra 4–6 ay kadar beklenmesi önerilir.

 

Endometrioma (çikolata kistleri) varlığı tüp bebeği nasıl etkiler?

 

 

Endometrioma ya da çikolata kisti olarak bilinen yapılar yumurtalıklarda yer alan ve yumurtalık kapasitesini yani yumurta sayısını ve gelişimini etkileyebilen yapılardır. Fakat bu yapıların da boyutu önem arz etmektedir. Genellikle 3 cm. altındaki endometrioma kistleri ameliyat gerektirmemektedir. Daha büyük olanlarda ise her hastada ameliyat düşünülmeyebilir. Yumurtalıkların ultrason ile değerlendirmesi, hastanın yaşı ve varsa daha önceki denemeleri göz önüne alınarak ameliyat kararı verilmelidir.

 

SIS (salin infusion sonografi, rahim içine sıvı verilerek yapılan endometrium değerlendirmesi), kimlere, neye göre, nasıl, ne zaman yapılır ve önemi nedir?

 

SIS (salin infusion sonografi), ultrason ile yapılan muayene sırasında rahim iç duvarı dediğimiz endometrium ile ilgili şüpheli bir görünüm, polip ya da miyom görüntüsü olduğunda, ultrasonografi eşliğinde rahim içine sıvı verilerek yapılan bir işlemdir. İnce bir kateter yardımıyla verilen sıvının etkisi ile rahim iç duvarı kaynaklı miyom, polip ve yapışıklıklar hakkında bilgi edinilebilmektedir. Bu işlem anestezi gerektirmez ve ciddi bir ağrı oluşturmaz. Genellikle adet bittikten sonraki bir hafta içinde yapılması önerilmektedir. HSGise (histerosalpingografi, rahim filmi), yapılan değerlendirmeler sonucu sperm problemi olmayan çiftlerde, kadının tüpleri ile ilgili bir sıkıntı olup olmadığını ortaya koymakta birinci derecede kıymetli bir tetkiktir. Rahim filmi yine rahim içine verilen bir sıvının tüplerden geçişi sırasında çekilen bir tür röntgen filmidir. Rahim filminde verilen sıvı yağlı veya su bazlı olabilmektedir. Bu teknik bir konu olup filmi çeken kişinin kararıdır. Rahim filmi çekimi sırasında da ciddi bir ağrı, acı olmamaktadır. Bazen, özellikle ilişki esnasında sıkıntısı olan hanımlarda, anestezi gerekebilmektedir. Rahim filmi ile tüplerin geçirgenliğinde, yapısında problem olup olmadığı anlaşılabildiği gibi rahim iç duvarı kaynaklı problemler de tespit edilebilmektedir.Film çekimi için en uygun günler adet bitimi sonrasındaki ilk 3 – 4 gündür..

 

Endometrioma (çikolata kistleri) varlığı tüp bebeği nasıl etkiler?

 

 

Laparoskopi, göbekten bir iğne ile girilerek karın içinin gözlenebildiği endoskopik bir ameliyattır. Tüplerle ilgili sıkıntı olan hastalarımızda tüplerdeki hasarı ve problemi ortaya koymada altın standart denilen en iyi yöntemdir. Genellikle yine adet bitimi bir hafta içinde ve anestezi altında yapılır. Hastanede 4–6 saat kalındıktan sonra eve gidilebilir. Fakat tüplerle ilgili ciddi problemler varsa, örneğin büyük bir hidrosalpenks çıkarılmış veya karın içi çok yapışık olarak tespit edilmiş ise, bu gibi durumlarda bir gece hastanede yatış ve gözetim önerilmektedir. Yapılan değerlendirmeler neticesi hiçbir problem tespit edilmeyen çiftlerde de laparoskopi ile tüplerin durumu kesin olarak ortaya konabilir. Yani laparoskopi, çocuk sahibi olmak için başvuran ve yapılan testlerde problem tespit edilemeyen çiftlere, rahim filmi ile tüplerinde problem olduğundan şüphelenilen çiftlere, rahim filmi veya ultrason ile büyük hidrosalpenks tespit edilen ve bu yapıların çıkarılması gereken kadınlara önerilen ve faydası olduğu ortaya konan endoskopik bir ameliyattır.

Hidrosalpenks’in (kanallarda sıvı birikmesi) tüp bebek tedavilerine etkisi nedir?

 

 

Hidrosalpenks, tüplerin tıkanıklığı sonucu oluşan, tüpün içi sıvı dolu şişkin olan kısımlarına verilen isimdir. Hidrosalpenks genellikle rahim filmi ile ve bazen de ultrason muayenesi sırasında tespit edilebilmektedir. Hidrosalpenks varlığında tüp bebek tedavilerine geçilmesi bir takım riskler taşımaktadır. Tüpün bu içi sıvı dolu şiş kısımlarının içindeki sıvı geri kaçış ile rahim içine geçerek tüp bebek tedavisi sonunda rahme transfer edilen embriyoların tutunmalarını zorlaştırabilmektedir. Bu sebeple özellikle büyük çaptaki ve ultrason ile de gözlenebilen hidrosalpenkslerin tedavi öncesi çıkarılması önerilmektedir. Ultrason ile görülmeyen fakat rahim filmi ile hidrosalpenks olduğu ortaya konan hastalarda ise önce laparoskopi yapılarak bu yapılar hakkında kesin fikir edinilebilir veya direkt tedaviye geçilebilir. Bu yapıların çıkarılmasında açık ameliyat yapılabildiği gibi genellikle laparoskopi denilen endoskopik bir ameliyat ile yaklaşım daha çok tercih edilmektedir. Laparoskopide göbekten bir iğne ile anestezi altında karın içine girilerek birtakım aletlerle bu yapılar çıkarılabilmektedir. Karın içinde çok yapışıklık olan hastalarda veya yaş nedeniyle tüpün çıkarılmasının yumurtalık rezervine zarar verme olasılığı olan kişilerde ise bu yapıların rahim ile olan ilişkisi laparoskopi sırasında kesilebilmektedir.

TÜP BEBEK TEDAVİ DANIŞMA FORMU
1
Daha önce gebe kaldınız mı?
Adetleriniz düzenli mi?
Önceki gebeliğiniz nasıl sonlandı?
Tüp bebek ya da mikroenjeksiyon yapıldı mı?
reCaptcha v3
keyboard_arrow_leftPrevious
Nextkeyboard_arrow_right