Medicana Tüp bebek Tedavisi Istanbul Prof. Dr. Selman Laçin
Tüp bebek tedavisi çeşitli sebeplerden dolayı çocuk sahibi olamayan anne baba adayları için çok önemli bir şanstır. Fakat bu tedavinin uygulanabilmesi için bir hayli detaylı bir test dizisinin de uygulanması gerekmektedir. Bu sayede tüp bebek tedavisinin başarı şansı artmaktadır.
Peki, tüp bebek öncesi hangi testler istenir?
Kadına Yapılan Testler
Temel hormon testleri
FSH, LH, E2 (adetin 2. ya da 3. Günü), TSH, PRL ile gerekirse DHEAS, Total-Testosteron hormon testlerinin tedavi öncesi yapılması önemlidir.
Özellikle FSH değerinin normalden yüksek, E2 değerinin 80 pg/ml üstünde olması “düşük over (yumurta) rezervi”ni gösterir. Düşük over rezervi olumsuz bir durumdur.
Histerosalpingografi ya da Ofis Histeroskopi
Tüp bebek tedavisi öncesinde tüplerin tıkalı olup olmaması önemli bir bulgu değilken, rahim içinin düzenli olması önemli bir kriterdir. Rahim içinde yapışıklıklar ya da rahim içinde polipler var ise bu embriyo transferi sonrasında bebeğin içerde yuvalanması açısından problem yaratarak düşükle son bulabilir.
Transvaginal ultrason
Adetin 2. ya da 3. Günü yapılan “bazal ultrason tetkiki” hem rahim hem de yumurtalıkların değerlendirilmesi için önemlidir. Ultrasonda yumurtalıklardaki rezerv durumuna, polikistik over, kist ya da endometrioma (çikolata kisti) olup olmadığına bakılmaktadır. Yine rahimde myom ya da polip varlığına, rahmin hacmi ve anatomik olarak bir sorun olup olmadığına ultrason ile bakılarak karar verilmektedir.
Tüp bebek tedavileri ile kısırlık tedavilerinde genelde ultrasonlar alttan (vajinal yoldan) yapılmaktadır.
Kadınlarda tüp bebek tedavileri öncesi hormon testleri, transvaginal ultrason ve hsg ya da histeroskopi yapılması zorunludur.
Aşağıdaki testler ise bazı özel durumlarda istenmektedir.
Bunlar:
HIV, Hbs Ag, Anti-HCV
Kadında HIV (AIDS testi) ile Anti HCV (Hepatit C testi) tedavisi olmayan ve gebelik oluştuğu takdirde doğumda bebeğe aktarılabilen viral hastalıkların varlığını gösterir. HbsAg ise Hepatit B taşıyıcılığı gösterir ve eğer anne hepatit B taşıyıcısı ise doğumdan sonra bebeğe Hepatit B aşısı ve Hepatit B serumu yapılarak bebek “B tipi sarılık”tan korunmuş olur.
Kan grubu
Anne adayının kan grubunun negatif, baba baba adayının pozitif olması ve hamilelik durumunda bebekte kan uyuşmazlığı açısından risk teşekkül edeceği için hamilelikte “Kan Uyuşmazlığı İğnesi (Anti D immunglobulin)” yapılmaktadır.
Rubella IgG
Rubella Ig G pozitifliği daha öncesinden kızamıkçık (rubella) enfeksiyonu geçirildiğini gösterir ve pozitif bir bulgudur. Rubella Ig G negatif ise kızamıkçık açısından anne adayı risk altındadır ve gebelik öncesi aşılama ya da döküntülü hastalıklardan uzak durma önerilir.
Kızamıkçık gebelikte geçirilirse bebekte ciddi sakatlıklara neden olduğundan gebeliğin sona erdirilmesi gereklidir.
APTT, PTT, INR, Protein S ve Protein C
Kanın pıhtılaşması ile alakalı bir faktörlerdir. Özellikle pıhtılaşma bozukluklarında (trombofili hastalığı) gebelikler düşük ile sonuçlanabilir. APTT, PTT, INR, Protein S ve Protein C değerleri düşmektedir.
Tam kan sayımı
Her hangi bir kansızlık ya da kanda trombositlerle ilgili bir sorun olup olmadığını belirlemek amacı ile tam kan sayımı yapılabilmektedir.
Erkekten istenilen testler
Erkekler tüp bebek tedavisinden önce semen analizi olmak zorundalar. Bu sayede spermlerin hızı, şekilleri ve adetleri tespit edilebilmekte, tüp bebek tedavisine uygun olup olmadıkları belirlenmektedir. Ayrıca HIV, Hbs Ag, Anti-HCV, kan grubu testi, FSH, LH, T-Testosteron, PRL gibi testler de profesyonel önerisi doğrultusunda gerçekleştirilebilmektedir. Bu testlerden elde edilen sonuçlara göre ürolojik muayeneler gibi bazı bir takım testler de yapılabilmektedir.
Bunların dışında, “Azospermi” adı verilen semen içinde hiç spermin bulunmaması durumlarında genetik incelemelerin yapılmasında da fayda vardır.