Tüp bebek tedavisinde başarının sırrı elbette transfer edilen embriyonun ya da embriyoların rahim içine tutunması ve yaşamlarını doğuma kadar devam ettirmeleridir
Rahim içine transfer edilen embriyonun tutunmasını etkilediği bilinen 3 ana faktör vardır:
- Transfer edilen Embriyonun kalitesi:
Sağlıklı embriyo gebelik şansını artıracak ve gebelik oluştuktan sonra düşük ihtimalini de azaltacaktır. - Rahim içinin durumu
- Transfer edilen embriyo ile rahim içi dokusunun arasındaki uyum.
Tutunma penceresi denilen ve rahim içi dokusunun hormonların etkisi ile embriyonun yerleşmesine izin verdiği bir dönem vardır. İmplantasyon penceresi dönemi de denilen bu dönemden önce veya sonra embriyo transferi yapıldığında rahim içi dokusu embriyoyu kabul etmeyecek yani gebelik oluşmayacaktır. Yüksek embriyo kalitesi varsa ve uygun dönemde embriyo transferi yapıldığın da tüp bebek tedavisinde gebelik şansı elbette yüksek olacaktır.
Tüp bebek tedavinde son yıllarda eklenen birçok yenilik ve uygulama gebelik şansını artırmıştır. Embriyo dondurma da bu yöntemlerden biri olarak görülebilir. Oldukça sıkıntı yaratabilecek bir problem olan ve bazen istemeden de karşımıza çıkan Ovarian Hiperstimülasyon sendromundan yani yumurtalıkların aşırı uyarılma tablosundan korunmak için bazen tüm embriyoları dondurmayı tercih etmekteyiz. Ama en sık kullanım nedeni gebelik oluşmadığında veya doğum yapıldıktan sonra tekrar gebelik isteği olduğunda kolay ve ucuz olarak çifte tekrar tüp bebek tedavisi deneme şansı vermektir.
Klasik bilgi olarak taze transferlerin daha üstün bir sonuç verdikleri kabul edilmekteydi. Ayrıca önceki yıllarda dondurma tekniklerinde dondurma sonrası tekrar çözme de embriyo canlılık oranları da olması gerekenden düşüktü. Ancak Günümüzde uygulanan dondurma teknikleri ile embriyoların çözdükten sonra tekrar canlanma oranları yüzde 90’ların üzerindedir.
Taze tüp bebek transferinde kullanılan yumurta uyarıcı ilaçların etkisi ile yumurtalıklardan üretilen östrojen hormonu genellikle fizyolojik dozların üzerine çıkmaktadır. Bu yüksek östrojen seviyeleri endometrium dediğimiz rahim içi zarını gebelik için olumsuz olarak etkileyebilir. Yine erken yükselen progesteron hormonu etkisi ile embriyo ve endometrium arasında transfer sırasında bir asenkroniye (uyumsuzluğa) da yol açmaktadır.
Ayrıca bazı araştırma sonuçlarına göre de yüksek doz ilaç kullanılan tüp bebek tedavilerinde endometriumdaki bir çok gen fazla çalışmakta ve sonuç olarak da implantasyon yani embriyo tutunmasını olumsuz olarak etkileyebilmektedir.
Dondurulmuş embryo transferinde ise rahim içi zarı daha doğala yakın hormon seviyeleri ile hazırlanır, yüksek östrojen ve progesteronun endometrium üzerine kötü etkileri olmadığı içinde endometriumun embriyoyu kabul etme şansı artar.
2013 yılında çeşitli ülkeler de yapılmış dondurulmuş embriyo transferi ile taze embriyo transferlerini karşılaştıran çalışmalar değerlendirildiğin de dondurulmuş embriyo transferlerin de gebelik oranları benzer hatta daha yüksek bulunmuştur.
Ayrıca bazı çalışmalarda dondurulmuş embriyo transferi yapılan hastalar da gebe kaldıktan sonra düşük yapma oranı taze embriyo transferi ile gebe kalan kadınlardan daha düşük bulunmuştur.
Önceki yıllar da çözülme sonrası başarı şansı az olduğu için çok tercih edilmeyen dondurulmuş embriyo transferi günümüz de dondurma ve çözme tekniklerin de gelişmeler nedeni ile başarı şansı artmış ve taze embriyo transferin den bile daha yüksek gebelik oranları elde edilmeye başlanmıştır. Tüp bebek tedavilerinin yaklaşık % 20 si dondurulmuş embriyolarla yapılmaktadır.
Medicana International İstanbul hastanesindeki Tüp Bebek Merkezimizde yapılan araştırmalarda da taze embriyo transferiyle dondurulmuş transferler arasında gebelik oranları birbirine eşit olarak saptanmıştır. Bilimsel gelişmelere paralel olarak bu oran ileride muhtemelen dondurulmuş embriyoların lehine daha da artacaktır.